Saturday, February 2, 2019

ÇAĞDAŞ AVRUPA SANATI VE DOĞU

Avrupa dışındaki Doğu ve Güney kültürlerine has geleneksel sanatların, çağdaş Avrupa ve Batı sanatının gelişmesinde çok önemli yeri vardır. Bu sanatların (dolayısıyla bizim Türk sanatlarının da) Avrupa sanatçılarına o derece etkisi büyük olmuştur ki bunlar olmasaydı Avrupa, ve genelde Çağdaş Batı sanatı asla gelişemezdi ve özellikle son iki asırda katettiği gelişme düzeyine ulaşamazdı. Çağdaş Dünya sanatının yükseklere varmasında, Doğu sanat aleminin büyük payı tartışılmaz ve kuşkusuzdur. Bunun küçük bir misalini, yani bir kanıtını, devamdaki bir alıntı yoluyla gösteriyorum (Kaynak: "Bozkır Rüzgarı Siyah Kalem", Mazhar Ş. İpşiroğlu):

"Göz duyarlığının gelişmesinde öteden beri büyük sanatçıların etkisi vardır. Her dönemin sanatçısı dünyaya başka bir gözle bakmış ve başka dönemlerin sanatında kendisi için geçerli olan değerleri aramıştır. Rönesans sanatçısı Eski Yünan dünyasını bulgulamıştır, maniyerizm ve Barok dönemlerinde Ortaçağ sanatına karşı yeni bir duyarlık uyanmıştır. Bilinmeyen yabancı dünyalar romantiklere çekici gelmiştir. Egzotik kültürlerin sanat objelerini toplama merakı bu dönemde uyanır. Kuzey Afrika çini ve halıları daha 1892 yılında Delacroix’yı etkiliyor. 1906’da Matisse bunlara büyük bir hayranlık duyuyor. Doris Wild “Çağdaş Resim” (Moderne Malerei, 1956) adlı kitabında, Manet’nin ilk kez 1856’da Hokusai’nin suluboyalarını gördüğünü, aynı yılda 16 yaşındaki Monet’nin bunları topladığını ve yine bu sıralarda Degas’nın bunlara büyük ilgi gösterdiğini anlatır. Daha sonra, Van Gogh kardeşi Theo’ya yazdığı bir mektupta “Bütün sanatımı Japon sanatının temeli üzerine kuruyorum” der. Japon baskıları Gauguin’i, Zenci yontuları Erken Kübizm döneminde Picasso döneminde ile Braque’ı etkiler. 1920’lerde “yaratıcılık” en yüksek değer olarak çağdaş sanatçılarca benimsendikten sonra, soyut sanatın kurucuları doğa yansıtmacılığına son veriyor ve böylece Giotto’dan beri süregelen doğacı sanat geleneğini kırıyorlar. Ancak bundan sonra sanat tarihçileri, doğacı sanat dünyasının dışındaki sanat dünyalarına ilgi duymaya başlıyor ve evrensel bir “dünya sanatı tarihi”ne yol açılıyor."


No comments:

Post a Comment