Monday, August 29, 2022

KASITLARIN ÜSTÜNDE


Kıblesi belli olmayan
Darmadağın bir şiir
Bu şiir

Hem şehrim
Hem dünya
Herkes ama herkes
Kastetti kalemime
Saplandı sivri oklar
Rüyalarımın uyanıklığına
Ben ben olduğum için
Beni ben olmaktan
Çıkarmak için

Savaş açtım seferlere çıktım
Kalemli belam uğruna

Bu kalem ki
Beni doğurdu
Bu kalem ki
Cennetten çıktı
Cehennemi tanıdı
İyiden iyiye


Seferlerim binbir türlü
Onlarda ne hayırlar var ne hayırlar

Bir nefer bin sefer
Garip olmak şereftir
Tacımı indirdim başımdan
Sesim yok benim
Gür seslerimin sayısı
Doksandokuz

Uhrevi olana
tutunanlar
En kalın çemberleri dahi
Deler usulca en başta
Ama sadece ucundan
Bu yüzden tam şiir olmuyor
Şimdilik


Kahpelikten tiksindik
Ve t
oplandık
Top olduk
yumak misali bir araya geldik
Bir ağızdan gülleler fışkırttık
Ben azıcık dağıldım
Azıcık fazla
Fazladan az

İmdada hep su gelir
Bir de yaban kekik
Ve nihayetinde güneş

Ondan önce ise
Kalem olan göğsümle
Z
or ve çetin avazlarla
Direniş nağmeliyorum

Güçlüyü eleyerek
Sıyrılıyorum elekten

Fatih’in beyni
Kalbimde
Kalbi
Beynimde

Kadersel zaferler
Uzun süren savaş ister
Büyük iş dedikleri
Kolay başarılsaydı
Bu iş böyle olmazdı
Seferi iptal etmek
Yakışmaz hiç
Pınar kalemlilere

Dursun artık
Durmak ve durdurulmak

Şeytan yüzlü çocukları
Oyunsuz bıraktım
Bu gece
Mecburen
Kahvem soğuyacaktı çünkü

Kalp kalemine düşman kesilenler
Güçsüz ve zavallı olsalar da
İzleri silinmeli acımaksızın
Son zerrelerine kadar tasfiye
Diliyor devasa bir dert

Derdin neticesi
Çeşittir

Söz
Öz
Sağlamca
Ey bilge amca
Henüz beş bin yıl bile olmadı
Başlayalı

Çok acılı bir cilve
Seferledi etrafımı
Avucumda bulduğum dünyayı
Öfkeyle sevdim
Bu sevgiydi beni iten
Müjdeli güleç isyanlara

Başım en çok
Kendi öz odamda ağırıyor
Odamdan fecir seyretmek
Ağrıyı bile
Ağartıyor
Ağrıyı
Gömüyor
Geceyi gömdüğü gibi

Gölgelerin yaprağıyım
Dertlerim saldırış
Çetin okşayışlarım
Üstün bir
Vazgeçilmez cilve

Kasıtlar başıboş havada
Kalmaya mahkum
Ben ise havanın üstünde
Yıldızlarla döşenmiş
Sarsılmaz istikamette